23 Haziran 2011 Perşembe

mucize:)

ağlamaklı sızlamaklı sevinçli üzüntülü ama çok şükür sağlımız iyi olarak atlatığız kötü günlerimiz geçti. önce anne olacağımı öğrendim, sonra kaybedebilirsin diye öğrendim sevincimizi yaşayamadan ilaçlar doktorlar ve mutlu son, bebeşin kalp atışları. çok güzeldi, duyduğum en güzel sesdi...evet hamileyimm müthiş bir duyguu..2 aylık küçücük bişey

4 Haziran 2011 Cumartesi

yeniden merhaba

en son 2,5  sene önce yazmışım. ne uzun zaman. esasında blog u bırakmayı düşünmüştüm,hatta bırakmıştım ama bugün evdeyim ve yalnızım ve anlatacak şeylerimi kimseye anlatamadığımı farkettim , tekrar başlamaya karar verdim. uzun zaman olduğundan hayatımda da önemli değişiklikler oldu tabiki.. öncelikle 29 ekim 2010 tarihinde yani Cumhuriyet bayramında evlendim :) ve İzmir e yerleştim. Bodrum dan okumak için 2 defa ayrılmıştım ama bu biraz koydu bana..sanki tamamen bitmişti o hayatım ve çok özledim Bodrum' u ve tüm sevdiklerimi. zor oldu çok zorlandım buraya alışmaya, en çokda bir yerden bir yere gitmekde çok zorlandım ama şimdi herşey çok farklı sanki ben hep burdaymışım gibi..ne büyük çelişki..eşimle ilk aylarda biraz anlaşmazlık, biraz benim kapris ve titizlik hastalığım problem yaratsada şu anda çok güzel bir düzen oturtduk. eskiden yemek yaptın mı diye sormayan, sen otur ye diyen kocam şimdi yemek yapmayınca sinirleniyor :) birbirimize o kadar alıştık yuvamıza o kadar alıştık ki bir yere gitmek istemiyoruz, sanki iki kişilik kocaman bir aile olduk.
evlendikden 2 ay sonra evime çok yakın bir acentada işe başladım, yine kendi mesleğim.çok zorlanmadım işe alışmakda fakat hem iş hem ev işlerine alışmakda biraz zorlandım. 5 aydır çalışıyorum daha yeni yeni hemen gelir gelmez yemeğimi şipşak yapabiliyorum, işlerimi sıraya koyuyorum..bunlarada alışıyorum yani..
zormuş, emek isteyen birşeymiş evlilik ama yinede çookk güzel bir şeymiş paylaşmak, birlikte hayata yürümek.
sosyal hayatım yok denecek kadar az hatta hiç yok diyebiliriz. bu konuda mutsuzmuyum değilim ama insan arada sevdiği insanlarla dışarda birşeyler paylaşmak değişiklik yapmak istiyor ama benim hayatım için bu çok zor. sadece kocamla arada bir bazı pazarlar çıkıp geziyor. burda hiç arkadaşım yok, zor bişey tabiki..evden işe işden eve, avm gibi bir yerde çalıştığım için vardiyalı çalışıyorum, iş saatlerim karışık gece 10 da kapanıyor avm ve bazı geceler ben nöbetçi kalıyorum..boş vakitlerimi ev işleri, çarşı ve pazar ayırdığım için kendime ayıracak hiç vaktim olmuyor. napalım benimde bir gün kafa dengi bir arkadaşım olur inş. bunun için pek canımı sıkmıyorum çünkü ben zaten ev hayatını çok seviyorum. ama yinede yaz gelince memleketimi çok özledim.başkadır yaz aylarında bizim oralar.
ne kadar çok yazmam gereken şey varmış fakat şimdi yemek yapmam lazım:) artık hep yazıcam kararlıyım, o yüzden kuzicim yani pln , rica etsem beni herkese öner , önerki benide takip etsinler.
oh be çok güzelmiş yazmak.şimdilik hoşcakalın

25 Kasım 2009 Çarşamba


saçlarım çok uzun ve röfleli..bakımı çok zor. çok şampuan denedim. bakım kremleri, doğal bitkisel bakımlar ama en sonunda istediğimi buldum; Head&Shoulders, mükemmel bir şampuan. her saça göre ürünü var.
Normalde bir saç bakım uzmanına sorsanız piyasada(alış-veriş mağazalarında) satılan hiç bir şampuanı önermiyorlar ama onlar ne derse desin piyasadaki şampuanlardan birazcık daha pahalı olan bu şampuanı herkese öneriyorum. Biraz sertleştirdi saçımı çünkü krem yokmuş içinde..ayrıyeten krem aldım..Ben ekstra dolgunluk aldım en güzel bunun kokusu vardı. Önce 2 defa şampuan uyguluyorum, sonra röfleli saçlar için koruyucu krem, en sonunda azcık elma sirkesi karıştırdığım durulama suyunu döküyorum saçıma. biraz daha duruluyorum. merak etmeyin sirkenin kokusu hiç kalmıyor buram buram şampuan kokuyor saçınız. saçlarımı kurutuyorum hani bulaşıkları yıkadığınızda gıcır gıcır yaparya,saçlarımı tutup aşağı doğru çekdiğimde aynen o ses çıkıyor :) belki saçımın cinsinden de olabilir. dümdüz ve sert bir saçım var. eğer bu aralar şampuanınızdan memnun değilseniz mutlaka deneyin derim ben....

19 Kasım 2009 Perşembe

geçmiş olsun prenses...

Trajik bir olayla karşılaştık dün. Çok sevdiğimiz kapı komşumuz var, allah bağışlasın dünyalar tatlısı bir kızı (20 aylık) ama tek problem aşırı yaramaz :) Annesi içirdiği şurubunu masanın üzerine bırakmış ve işe dalmış. Bizimkisi durur mu? annesi şişeye baktığında boşmuş, birazı yere dökülmüş görmüş, geri kalanını kızım içmiştir diye endişelenen annesi soluğu hastanede almış. hemen midesi yıkanmış, durumdan emin olamayan devlet hastanesi daha donanımlı en yakın üniversite hastanesine sevk etmiş, ambulansla acil hastaneye ulaşılmış, tüm tetkikler yapılmış ama birşey çıkmamış. Ne olur nolmaz diye geceyi hastanede geçirmişler ve profösör bugünde bırakmayacakmış onları tekrar aynı tetkikler yapılacakmış. Olayın trajik yanı ise bu kadar hastane koşuşturmasına rağmen şurubu içip içmediği hala belli değil :) yazık kuzucum sana ah bir diyebilse içtim ya da içmedim...bir yaramazlık işi nerelere getirdi, çok geçmiş olsun kuzucum dönün biran önce....

16 Kasım 2009 Pazartesi

2012



Evett sonunda geldi.Büyük bir heyecanla beklediğim film sonunda 13 kasım da tüm dünya da vizyona girdi ve ben 14 kasım da izledim. Dört dörtlük muhteşemdi diyemem,hatta hayal kırıklığına uğradım beğenmedim diyebilirim ama müthiş görsel efekt şöleni izledik. Film biraz uzun ve ben bitsin artık diye sıkıntıya girdiğimi farkettim. Çoğu sahnede yok canım bu kadar da olmaz,olamaz diyorsun, film çok yapmacık olmasından dolayı beni hiç etkilemedi. Hatta çıktım ertesi gün unuttum diyebilirim.

Dünyanın evet bu şekilde bir batıp insanlığın yok olabileceğine, evet inanırım, çok mantıklı ama bir grup insanın bu şekilde kurtulabileceğine pek inanasım gelmiyor. Filmde rusların parası, amerikalıların kahramanlığı ve zekası, çinlerin teknoloji üzerinde becerileri ön plana çıkarılmış ve aynen şu mesajı veriyor "paran varsa dünya batsada yaşarsın"......Sanki bu film amerika tarafından tüm dünya devletlerine bir uyarı vermek için hazırlanmış. Çünkü sadece amerika tarafından seçilen devetler ve zengin insanlar o gemiye binip kurtulabildi.

Sonuç şu ki çok merak edenler evet mutlaka izleyin içinizde kalmasın. Fakat benim izlemeye gerek yok diye düşündüğüm bir film. Ama son bir gerçek daha varki filmi izledikden sonra tüm bunların 2012 de olabileceğine inanmıyorsun ve dünyanın sonu gelecekse de bunun 2012 de olacağı çok mantıklı gelmiyor.

11 Kasım 2009 Çarşamba

Kolpaçino


Dün akşam uzun zamandır yapmadığım ve çok özlediğim şeyi yapıp Çin Restaurantına gittim, tabi arkadaşımla birlikte! Hıımm çok özleşim doya doya yedim :) gerçekden çok lezizdi.
daha sonra erken olduğunu düşünerek sinemaya girmeye karar verdik ama halimiz biraz komikdi. çünkü yaklaşık bir 10-15 dk
gişenin önünde bekleyip hangi filme gireceğimizi düşündük. Çok zor dakikalardı çünkü ilgimi çeken pek film yoktu. Fransız filmi Büyük Aşk ve Kolpaçino arasında gidip geldik ha birde Aşk Geliyorum Demez filminide gözden geçirdik ve en sonunda binbir zorlukla Kolpaçino filmine girmeye karar verdik. Ben ilk defa böyle filmi sinemada izledim çünkü önemli olmayan, ilgimi çekmeyen hiç bir filme girmem normalde ama gülmek istemiş canım herhalde :) Sonuç evet film kötü, espriler de kötü ama güldüm yani neden güldüm bilmiyorum ama biz Türk milleti seviyoruz sanırım içinde küfür ve belden aşağı esprilere gülmeyi...şaşırdım kendime ama eğlendim. sadece güzel vakit geçirmek istiyordum ve öyle oldu. ama benim kadar boş vaktiniz yoksa ve saçma sapan şeylere gülecek durumda değilseniz gitmeyin, ama benimle aynı ruh hali içindeyseniz
çok güleceksiniz emin olun!

26 Ekim 2009 Pazartesi

filmmmm


hafta sonu nişanlım burdaydı..havada kapalı olunca

sinemaya gitmeye karar verdik. Tabiki ikimizinde çok

istediği nefes filmini tercih ettik. İyiki de öyle yapmışız.

Harika bir filmdi. Gerçeğiyle bu kadar birebir yapılan

başka bir türk filmi yoktur desem yeridir. İnanın

ordaki askerlerin ölümle burun buruna yaşıyor olmaları

bu kadar gerçek ve yalın olarak sinema perdesine NEFES

filmiyle yansıtılmış. Vatanını seven herkezin bu filmi

izlemesini ve onlar sayesinde huzur içinde olduğumuzu

anlamasını tavsiye ediyorum. Ben çok etkilendim, çok

duygulandım. İzleyenlerin yorumlarını beklerim....